20. yüzyılın en büyük gizemlerinden biri olan Somerton Adamı, hiçbir kimliğe sahip olmayan ve sadece bir plajda ölü olarak bulunan bir adamdır. Bu gizemli olay, yıllardır araştırmacıları, polisleri ve meraklıları meşgul etmektedir. Somerton Adamı’nın kimliği hala çözülememiş olup, hikayesi günümüzde bile merak uyandırmaya devam etmektedir.
Kimlik Belirsizliği
1 Aralık 1948’de Adelaide, Avustralya’nın Glenelg sahilinde, kumsalda ölü bir adamın cesedi bulundu. Cesedin üzerinde hiçbir kimlik belgesi yoktu ve giysilerinin etiketleri çıkarılmıştı. Somerton Adamı’nın yanında hiçbir belge veya nesne bulunmadı ve çabalarına rağmen kimliği belirlenemedi.
Ömer Hayyam’ın Rubailer Kitabından Bir Not
Somerton Adamı’nın cesedi üzerinde bulunan bazı bulgular, olayı daha da gizemli hale getirdi. Cesedin cebinde, Ömer Hayyam’ın “Rubailer” kitabının son sayfasından koparılmış, “Tamam Shud”(Bitti) yazılı bir kâğıt parçası bulundu. Bu kağıt parçası, sonradan bir kitabın arkasından kesildiği belirlendi ve içindeki sayfaların izi bile bulunamadı. Ayrıca, adamın cebinde bir dikişsiz sigara paketi, bir kamçı, bir sakız paketi ve bir tuhaf ve okunamayan bir kağıt parçası bulundu.
Ölüm Nedeni
Otopsi, Somerton Adamı’nın zehirlenerek öldüğünü gösterdi, ancak zehirin türü belirlenemedi. Cesedinde hiçbir darp veya dış etken izi bulunmadı ve ölüm nedeni tam olarak açıklanamadı. Bu da Somerton Adamı’nın ölümüne ve kimliğine dair birçok spekülasyona yol açtı.
Soruşturma ve Teoriler
Yıllar boyunca, polis ve özel dedektifler, Somerton Adamı’nın kimliğini ve ölümünü çözmek için çeşitli araştırmalar yaptılar. Ancak herhangi bir kesin sonuca ulaşılamadı. Bazıları, adamın bir casus olabileceğini veya bir aşk üçgeni sonucu öldürülmüş olabileceğini öne sürdüler. Diğer teoriler arasında intihar, uyuşturucu zehirlenmesi veya rastgele bir cinayet bulunmaktadır.
Mezarı Açıldı
2021’in mayıs ayında cesedin kime ait olduğunun günümüz teknolojisi sayesinde öğrenilebilmesi amacıyla mezar açıldı.
Ülkede on yıllardır gizemi çözülemeyen vakalardan birinin sonunda aydınlatıldığına dair açıklama Adelaide Üniversitesi’nden Prof. Derek Abbott’tan geldi.
Ajan olduğu da dahil hakkında çok sayıda spekülasyon yapılan adamın Melbourne kentinde dünyaya gelen Carl Charles Webb olduğunu duyurdu.
Abbott’un açıklamasına göre Webb, Dorothy Robertson adında bir kadınla evlendi onu Nisan 1947’de terk etti. Ortadan kaybolunca kadın mahkemeye başvurup boşanmak istediğini söyledi. Robertson, bir daha ondan haber alamadı.
Adli tıp uzmanları, mezardan alınan DNA örneği üzerindeki inceleme sonucunda soyağacı oluşturdu ve 74 yıl önce plajda bulunan cesedin ölüm belgesi bulunmayan Webb’e ait olduğunu belirledi.
CNN’e konuşan Abbott, ”Soyağacı sayesinde Webb’in anne tarafından kuzenlerinden birinin DNA’sıyla eşleşti. Everest’e tırmanmak gibi bir şeydi. Yıllardır çözülmeye çalışılan şeyi çözdük” dedi.
Güney Avustralya polisiyse henüz dosyanın kapandığına, kimliğin tespit edildiğine dair resmi bir açıklama yapmadı.